84 yıldır dinmeyen yasla anıyoruz

Bugün Atatürk’ü yitirişimizin yıl dönümü. Saat 09.05’te bu büyük devlet adamına minnetimizi, özlemimizi, saygımızı dünyaya ilan edeceğiz...

84 yıldır dinmeyen yasla anıyoruz
10 Kasım 2022 - 07:13
84 yıldır dinmeyen yasla anıyoruz

84 yıl önce bugün büyük bir devlet adamı, büyük bir askeri deha, ulusunun kaderini değiştiren büyük bir vatansever, Mustafa Kemal Atatürk hayatını kaybetti. Öyle bir lider ki, tarihin sayfalarında yer almış binlerce devlet adamına nasip olmamış ve olmayacak biçimde, her ölüm yıl dönümünde bir millet önünde saygı ile eğiliyor, hiç dinmeyen özlemini dile getiriyor.

1938 yılının son ayları… Atatürk'ün sağlığı iyice kötüleşmiştir. Kasım ayının başlarında hastalığı çok ağır seyretmektedir. Genellikle kendinde değildir. 8 Kasım günü ağır bir nöbet geçirir. Bir ara gözlerini açar, “Aleykümselam” der… Bu, son sözleri olur. Ve 10 Kasım sabahı… Yakın çalışma arkadaşları, Atatürk'ün başında çaresizlik ve üzüntü içinde beklemektedir. Hasan Rıza Soyak, Kılıç Ali'ye döner “Kılıç bak, koskoca bir tarih göçüyor” der. Atatürk yanındakilere son kez bakar -odadaki herkes ağlamaktadır-  başını yana çevirir ve gözlerini yumar. Son nöbet defterine “Saat 09.05'te vefat etmiştir” notu yazılır.

10 Kasım 1938'den bugüne tam 84 yıl geçti. Türkiye her 10 Kasım'da büyük kaybının yasını tutuyor ve her yıl 84 yıl önce verdiği sözü tekrarlıyor: “Emanetine sahip çıkacağız.”

Ata'nın vefat haberini duyan halk gözyaşlarına boğuldu.

DOLMABAHÇE'DE 9 GÜN 9 GECE GÖZYAŞI SELİ

Ulu Önder Atatürk'ün vefat haberinin duyurulduğu andan itibaren Dolmabahçe Sarayı'nın çevresine binlerce insan toplanmaya başladı. Anadolu, adeta İstanbul'a aktı. 19 Kasım'da Atatürk'ün cenaze namazı Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı. On iki generalin omuzunda Dolmabahçe Sarayı'nın dış kapısına çıkarılan tabut, top arabasına konularak binlerce kişinin gözyaşlarıyla, uçak uğultuları ve top sesleri arasında Sarayburnu'na götürüldü.

Dolmabahçe Sarayı'ndan alınan naaş, top arabasına konuldu.

MATEM YOLCULUĞU

Atatürk'ün naaşı Dolmabahçe'den Sarayburnu'na getirildi. Yollar, pencereler, çatılar, hıncahınç doluydu.

İstiklal Caddesi'nden Sarayburnu'na taşındı.

Ulu Önderin naaşı, Yavuz Zırhlısı'na bindirildi. Boğazın iki yakası insan seliydi. 101 pare top atıldı. Yabancı gemiler resmi geçit düzenledi. Hem Türk Milleti hem dünya Atatürk'e veda ediyordu… Atatürk'ün naaşı Yavuz Zırhlısı'na nakledilirken tören boyunca top atışları devam etti. Savaş uçakları zırhlının üzerinden saygı uçuşu yaptı.

Sarayburnu'na getirilen Ata'nın naaşı Yavuz Zırhlısı'na konuldu.

Yavuz Zırhlısı cenazeyi İzmit'e getirdi. Burada zırhlıdan alınan cenaze, özel olarak hazırlanan trene konuldu. Gece geç saatler olmasına karşın halk İzmit'te de Atatürk'ün naaşını görmek için toplanmıştı.

Ata'nın naaşı İzmit'ten Ankara'ya yola çıktı

KARA TREN ACIYI TAŞIDI

Atatürk'ün, Yavuz Zırhlısı ile İzmit'e taşınan naaşı burada hazır bekletilen trene bindirilerek, son durağı Ankara'ya götürüldü. 21 Kasım günü Ata'nın naaşı binlerce kişi tarafından karşılandı. Büyük bir cenaze töreninin ardından Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine götürüldü.

Atatürk'ün naaşı 10 Kasım 1953 günü Etnografya Müzesi'nden alınarak Anıtkabir'e nakledildi. Her yıl binlerce kişi Ata'nın ebedi istirahatgahını ziyaret ediyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum